Türkiye’deki Otomotiv Sektörünün Gelişimi ve Durumu
TÜRK OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN ÜLKE EKONOMİSİNE KATKILARI VE GELECEĞE YÖNELİK SEKTÖREL BEKLENTİLER NELERDİR?
1/27/2017 1:51:23 PM tarihinde eklendi ve 801 kez görüntülendi.
Otomotiv Sektörünün Türkiye’deki Değişimi
Otomotiv sektörünün Türkiye’de çok hızlı gelişen sektörlerden biri olduğu görülmektedir. Yılının ilk altı ayında ihracat oranı % 8,2 artış göstermiş ve diğer sektörlere göre en fazla ihracat yapılan sektör, otomotiv sektörü olmuştur.
Türkiye’deki Otomotiv Sektörünün Gelişimi ve Durumu
Türkiye’nin Otomotiv sektöründeki ilk üretim denemesi otomobil, traktör ve kamyon üretmek amacıyla, Ford Motor Company tarafından 1929 yılında kurulan montaj fabrikasıdır. Ancak yaşanan 1929 ekonomik krizi nedeniyle bu deneme başarısız olmuştur. 1950’li yıllarda sektörde tekrar üretim denemelerine başlanmıştır. 1954 yılında orduya jip ve kamyonet üretmek için ilk Türk ortaklı Türk Willys Overland Ltd. fabrikası kurulmuş, ardından Türk Otomotiv Endüstrisi A.Ş ile 1955 yılında kamyon, İstanbul Otobüs Karoseri Sanayi A.Ş. ile 1963 yılında otobüs üretimi için yatırımlar yapılmıştır. 1961 yılında ise Eskişehir Devlet Demir Yolları fabrikasında Devrim adlı tamamen yerli ilk Türk otomobili üretilmiştir. Ancak bu üretim, talep yetersizliği gibi bir takım sebeplerle örnek model üretimi ile sınırlı kalmıştır. Türkiye’de otomotiv ana sanayinin 1959 yılında Ford-Koç ortaklığında kurulan Otosan ile başladığı da kabul edilen görüşler arasındadır. 1966 yılında İngiliz Reliant firması ile anlaşan Otosan firması, Anadol adında ilk yerli marka otomobili üretmiştir. 1969 yılında Fransız lisansı ile OYAK-RENAULT, İtalyan lisansı ile TOFAŞ kurulmuş, bu firmalar tarafından 1971 yılından itibaren sektörde büyük ölçekte üretim gerçekleştirilmiştir. 1960’lı yıllarda ana ve yan sanayinin gelişimini teşvik eden politikalar benimsenmiş, ana sanayide yaşanan olumlu gelişmeler yan sanayiye de yansımıştır. 1970’li yıllarda aksam ve parça üretimine ilişkin yerlileştirme çalışmaları yapılmıştır. 1980’li yıllara kadar sektörde iç pazara dönük bir yaklaşım sergilenirken serbest piyasa ekonomisine geçiş ile dışa dönük bir yaklaşım sergilenerek modern, kalite odaklı ve uluslararası rekabet gücüne sahip olan bir sektör hedeflenmiş, ancak koruma oranları sebebiyle sektörde istikrarlı bir yükseliş sağlanamamıştır. Uluslararası markaların yatırımları ile 1990’lı yıllarda ihracata yönelik rekabetçi bir nitelik kazanan otomotiv sektöründe maliyetleri düşürmek adına ana ve yan sanayi arasında çalışmaların arttığı, biçimsel ve biçimsel olmayan iletişim süreçlerinin geliştirildiği dikkat çekmektedir. Günümüzde diğer otomotiv üreticisi ülkelerle kıyaslandığında kamyon ve otobüs segmentlerinde yüksek düzeyde rekabet gücüne sahip olan Türkiye, Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi olup 2016 yılının ilk yarısında hafif ticari araç üretiminde %8 oranında büyüme göstererek dünyada 8’inci ve Avrupa’da 2’nci sırada yer almıştır. Sektördeki dış yatırım ağırlıklı üretim sayısının artışına rağmen taşıt araçları pazarının yarısından fazlasının ithalat ile karşılandığı da unutulmamalıdır.
Forbes Dünyanın En Büyük Otomotiv Şirketleri listesindeki firmalardan Toyota, Mercedes-Benz, Honda, Ford, Hyundai, FCA Fiat Chrysler, Renault ve Isuzu firmaları küreselleşme ile birlikte tüm dünya pazarlarında olduğu gibi Türkiye’de de üretim yapmaktadırlar. Bu firmalar ile birlikte, listede olmayan Türkiye menşeli Hattat, Karsan, Otakar, Temsa, Türk Traktör firmaları ve Alman Man firması da Türkiye’de üretim yapmaktadır (OSD, 2017a). 2000’li yıllardan itibaren üretimde montajlama sürecinin genişletilmesinden ziyade, sektör, küresel rekabet ortamına uygun teknoloji, model geliştirme ve ARGE çalışmalarına yoğunlaşmıştır. Hem marka değeri açısından hem de toplam satışlarda dünya birincisi olan Toyota, Türkiye’de de üretim yapmaktadır. Corolla, Verso ve Toyota C-HR modellerini Türkiye’de üreten Toyota, her yıl ürettiği araçların % 85’ini dünyada 90’ın üzerinde ülkeye ihraç etmektedir.
Yerli otomobil Üretmek
Otomotiv üretimi açısından son yıllarda yerli otomobil markası üretmek adına devlet tarafından yapılan araştırmalar da hız kazanarak belli bir noktaya gelmiştir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından üretim yapabilecek yerli sanayici veya girişim gruplarına yönelik arayışlar sürmekle birlikte, Bakanlık düzeyinde ilk örnek ve tasarım çalışmaları devam etmektedir. Gayri safi yurtiçi hasılası en yüksek ülkeleri gösteren Tablo 2.1.’de görüleceği üzere, dünya otomotiv üretimini elinde bulunduran 9 otomotiv şirketinden 8’i dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer almaktadır. Hong Kong ise bu listede olmadığı halde özel statüsü gereği yarı bağımsız bir ülke olarak yine bu listede bulunan Çin’in dönemsel hâkimiyeti altında olduğu için bu kategoride değerlendirilmektedir.